NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
222 - (1170) وحدثنا
محمد بن عباد
وابن أبي عمر.
قالا: حدثنا
مروان (وهو
الفزارى) عن
يزيد (وهو ابن
كيسان) عن أبي
حازم
عن أبي هريرة
رضي الله عنه.
قال: تذاكرنا
ليلة القدر
عند رسول الله
صلى الله عليه
وسلم. فقال:
"أيكم يذكر،
حين طلع القمر وهو مثل
شق جفنة ؟".
[ش
(شق جفنة) الشق
هو النصف،
والجفنة
القصعة. قال
القاضي: فيه
إشارة إلى
أنها إنما
تكون في أواخر
الشهر. لأن
القمر لا يكون
كذلك عند
طلوعه إلا في
أواخر الشهر].
{222}
Bize Muhammed b. Abbâd
ile İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. (Dediler ki) : Bize Mervan yâni Fezâri,
Yezîd yâni İbni Keysân'dan, o da Ebû Hâzim'den, o da Ebû Hureyre (Radiyallahû
anh)'dan naklen rivayet eyledi. Ebû Hureyre şöyle demiş:
-Biz, Resulullah
(Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in yanında Kadir Gecesini müzâkere ettik de:
— Ay doğduğu vakit onun
çanak yarısı gibi olduğunu hanginiz hatırlar? buyurdu.
İzah:
İstisnasız yemin'den
murâd: İnşaallah demeden yapılan yemindir.
Hz. Ubeyy'in bu kat'î
yemini Kadir Gecesini, alâmetinden bildiği içindir. Bu alâmet güneş şuâsız
doğmasıdır.
Ulemânın beyânına göre
güneşin ziyâsız doğmasına sebep: O gece yeryüzüne inen sayısız meleklerin
semâyı kaplamaları olabilir.
Kaadî İyaz'a göre ayın
çanak kırığı gibi doğması, Kadir Gecesinin Ramazan sonlarında olduğuna
işarettir. Çünkü ay yeni doğduğu sıralarda böyle görünmez.
Kadir Gecesinin
alâmetleri hakkında muhtelif hadîsler vârid olmuştur. Bezzâr'ın «Müsned-inde
Hz. Câbir b. Semûra'dan tahrîc ettiği bir hadisde :
«Kadir Gecesini
Ramazanın son on gecesinde arayın. Zîra onu, ben gördüm, fakat unuttum. O,
yağmurlu ve rüzgârlı bir gecedir.» buyurulmuştur.
İbni Hibbân'ın «Sahîh»
inde Hz. Câbir b. Abdillâh'dan tahrîc ettiği bir hadîs dahî mânâ itibarı ile
buna yakındır. Mezkûr hadîsde Kadir Gecesinin fazla sıcak ve soğuk olmayıp,
mutedil aylı ve yıldızlı bîr gece olduğu bildirilmiştir.
îbni Ebî Şeybe'nin
rivayet ettiği Abdullah b. Mes'ûd (Radiyallahû anh) hadîsinde :
«Güneş her gûn şeytânın
iki boynuzu arasından doğar. Bundan yalnız Kadir Gecesinin sabahı müstesnadır.»
deniliyor.
tbni Huzeyme'nin Hz.
Ebû Hureyre'den merfû olarak tahric ettiği bir hadîsde:
«O gece yere inen
meleklerin adedi, çakıl taşlarının adedinden daha çoktur.» buyuruluyor.
îbni Ebî Hâtim'in
Mücâhid tarikiyle rivayet ettiği bir hadîsde o gece yeryüzüne şeytan
salınmadiği, belâ gönderilmediği bildirilmekte, Dahlıâk tarikiyle rivayet
ettiği hadîste ise o gece tevbe eden herkesin tevbesi kabul edildiği, gök
kapılarının açıldığı, Kadir Gecesinin güneş kavuştuktan, ertesi sabah tekrar
doğuncaya kadar devam ettiği beyan olunmuştur. Daha başka rivayetler de vardır.
Nevevî diyor ki: «Kadir
Gecesi mevcuttur, onu her sene Ramazan'da Benî Adem 'den Allah'ın dilediklerin
görürler. Nitekim geçen hadîsler de bunu göstermektedir. Sulehadan, onu
gördüklerini haber verenlerin adetleri sayılmayacak kadar çoktur.
Hz. Übeyy hadîsinde de
işaret olunduğu vecihle bu gecenin kullardan gizlenmesi, ona güvenip de sâir
ibâdet ve tâatlara karşı gevşeklik göstermesinler, bilâkis ona tesadüf etmek
tamamıyla birçok geceleri ibadetle ihya etsinler diyedir.
Cuma günündeki icabet
saatinin, Kur'ân.ı Kerîm 'deki ism-i a'zam'ın gizlenmesi gibi şeyler hep bu
hikmete mebnîdir.